CEVAP: Dini anlayışa göre huzur ve mutluluğun sağlanması için “korunması gerekli” beş temel esastan biridir “Nesil”. Nesil insanın devamıdır. Neslin çoğalmasının ve karışmaktan korunmasının ilk yolu nikâh vasıtasıyla aile ortamının oluşturulmasıdır.
Neslin korunması ifadesiyle insan türünün yok olması, insanlık tarihi boyunca art arda gelen doğumun azaltılmak suretiyle kesintiye uğraması ve neseplerin birbirine karışması gibi tehlikelerden korunması kastedilir. Neslin muhafazası ile daha çok doğacak çocuğa müdahale edilmemesi ve nesebin karışmasının önlenmesi kastedilir.
Allah, farklı cinslerin kalbine birbirlerine karşı meyil yerleştirdiği gibi evlat sahibi olup soyunu devam etme duygusunu da yerleştirmiştir. İnsanların kendi yavrularına karşı yoğun bir sevgi ve merhamet duygularıyla yaratılmış olmaları bu hikmete binaen olmuştur.
Kişinin soy sahibi olması ilâhî nimetlerden biridir. Her insanda bu yönde bir istek vardır. İslâm, insandaki bu duygunun batıl yollarda heba edilmemesi için doğacak nesillerin salih olmasını önemsemiştir. Bu sebeple doğacak çocukların kız ve erkek olması değil temiz ve salih olmaları önemsenmiştir.
Neslin çoğalmasının ve karışmaktan korunmasının ilk yolu nikâh vasıtasıyla aile ortamının oluşturulmasıdır. Nesep nikâh ile sabit olduğundan nikâh nesebin karışmasını doğrudan önlemektedir.
Aile, insanların güven duyduğu, huzur bulduğu ve her şeylerini birbirlerine anlattığı samimi bir ortamdır. Bu kurumun mayası ise sevgidir.
Rabbimiz bizden yaratılış hikmetimize, insan olmanın haysiyet ve şerefine uygun bir hayat sürmemizi ister. Evlenerek bir yuva kurmamızı, imanlı ve sağlıklı nesiller yetiştirmemizi emreder.
Neslimizi muhafaza etmek ve geleceğimize sahip çıkmak, mümin bir kul olarak hepimizin vazifesidir.
Nesil güvenliği, en az can ve mal güvenliğimiz kadar değerlidir ve dokunulmazdır.
İffet ve haysiyetimiz, helal dairesinde yaşama gayretimiz mukaddestir.
Was this helpful?