CEVAP: Salavat; hürmeti, sevgiyi ve Efendimiz’e bağlılığı anlatır. Bu nedenle Allah Resulü’nün (sas) adını duyduğumuz her anda, O’nun anıldığı her vakitte salavat getirmeyi ihmal etmemeliyiz. Peygamber Efendimiz mübarek bedeniyle aramızdan ayrılmış olsa bile hâlâ ümmetinin sevinç ve kederlerinden haberdardır. Ümmeti olarak biz Müslümanlar O’nunla irtibatımızı ortaya koyarsak O’nun ahirette en zor durumda kaldığımız anlarda ‘O benim ümmetimdendi!’ referansını vermesini bekleyebiliriz. Kendisine çokça salât ü selam getirilmesini tavsiye eden Efendimiz, bunu bir hadisiyle de şöyle ifade eder: “Şayet içinizden biri bana salavat getirirse onun selamını almak üzere Allah ruhumu bana iade eder, ben de onun selamını alırım.” Bu hadisten hareketle şunu söyleyebiliriz ki, O’na salât ü selam getirmekle biz de manen dirilişe geçiyoruz. Peygamberimiz (sas)’in ifadelerine göre cuma, günlerin en hayırlısıdır. Çünkü insanlığın atası Hz. Adem o gün yaratılmıştır. Yeryüzünde hayat o gün başladığı gibi, yine aynı gün dünyanın ömrü bitecek ve kıyamet kopacaktır. İçindeki duaların kabul edildiği bir vaktin bulunduğu cuma, müminler için özel bir gündür. Bu bilgileri ashabına veren Efendimiz, cuma günü kendisine çokça salât ü selam getirilmesini ister. Zira o gün salât ve selamlar melekler vasıtasıyla O’na ulaştırılmaktadır. Allah Rasulü bunu söyleyince sahabeye biraz garip gelir. Ve merakla sorarlar, “Sizin bedeniniz o gün çürümüş olacak. Getirdiğimiz salât ü selamlar size nasıl ulaşacak ey Allah’ın Rasulü?” Bu vesileyle Efendimiz’in, ashabına bir hakikati de öğrettiği cevabı şu şekilde olur: “Allah, peygamberlerin cesetlerini çürütmeyi yeryüzüne haram kılmıştır.” Esasen Kâinatın İftihar Tablosu, bunu söylerken, anlayanlar ve farkında olanlar için mesafenin önemli olmadığını gösteriyordu. Demek ki, O (sas) bizim gönderdiğimiz salât ü selam ve diğer hediyelerden haberdar oluyor. Kaynak:Ebu Davud, Salat 207, Ebu Davud, Menâsik 96
Was this helpful?