CEVAP: Ezan vasıtasıyla insanlar bir taraftan namaza çağrılırken diğer taraftan İslâm’ın üç temel ilkesini oluşturan Allah’ın varlığı ve birliği, Hz. Muhammed’in O’nun elçisi olduğu ve asıl kurtuluşun (felâh) âhiret mutluluğunda bulunduğu gerçeği açıklanmış olur.
“Müminler muhakkak felah bulmuştur.”
Bu âyet-i kerime ile en büyük kurtuluşun iman dairesine girmek olduğu ders verilir. İman nimetine kavuşan, küfürden ve şirkten felah bulmuştur. En büyük kurtuluş budur. Zira, bunun zıddı ebedî hüsrandır.
Kör olan bir adamın gözü açılsa, onun kurtulduğunu söyleriz.
Neden kurtuldu? Karanlıktan. Gözü önündeki eşyayı fark edememekten. Renk, şekil, biçim, güzellik ve daha nice mefhumların cahili olmaktan. Sadece elinin erişebildiği varlıklara ulaşıp ötesiyle ilgi kuramamaktan. Şimdi artık nazarını güneşe gönderebiliyor.
İmana kavuşmak, görmeye erişmekten çok daha ileri bir felah, çok daha büyük bir kurtuluş: Eseri görüp de yaratıcısını bilememe körlüğünden necat…
Nimette boğulup, onu vereni düşünmeme zindanından kurtuluş…
Bu âlemin sahibi, kim? Beni bu dünyaya kim getirdi? Elimi bileğime, gözümü yüzüme kim taktı? Damarlarımı kim döşedi? Sinir sistemimi kim kurdu?
Böyle, daha nice soruların cevabını bilmemekten kurtuluş…
“Bu mülkün bir maliki var.” deyip nefsini Ona teslim ederek başıboşluktan ve sahipsizlikten kurtuluş…
Kâinatı çok gerilerde bırakan bir ulviyete çıkmakla, bayağılıktan ve aşağılıktan kurtuluş…
Was this helpful?