Merak Ettiğiniz Konu Nedir?

İlahi Dinlerin Ortak Noktaları

İlahi Dinlerin Ortak Noktaları

İlahi dinler vahye dayalıdır. Dolayısıyla kaynak olarak Allah’a dayanır. Bütün ilahi dinlerde şu inanç esasları mevcuttur.
Tevhid İnancı
Tevhid inancı, Allah’ın bir olduğuna inanmaktır. İslam başta olmak üzere tüm dinlerin ve gönderilen tüm peygamberlerin getirmiş olduğu inanç sistemi tevhid inancıdır. Her peygamber, insanları Allah’ın var ve bir olduğuna inanmaya davet etmiştir. Tüm ilahi dinlere göre Allah, birdir. Evrendeki bütün varlıkların yaratıcısıdır. Yaratmada ve yarattıklarını yönetmede hiçbir yardımcıya ihtiyacı olmadığı gibi doğmamış ve doğurmamıştır.
İlahi dinlerden olan Yahudi ve Hristiyanlık’ın orjinal hallerinde de Allah’ın bir olduğu inancı vardır. Ancak bu dinler daha sonraları tahrif edildiği için tevhid inancına uymayan bir takıp unsurlar karıştırılmıştır. Hristiyanlıkta teslis inancı yani baba-oğul-kutsal ruh şeklinde üçlü bir tanrı tasavvuru ile tevhid inancı bozulmuştur.
Yahudilik’te ise “Üzeyir (a.s.) Allah’ın oğludur.” inancı vardır. Allah’ın evlat edinmesi tevhid inancına aykırı olduğundan dolayı Yuhidilik’te de tevhid inancı bozulmuştur. Ayrıca tarihin değişik dönemlerinde Yahudilik’te Allah’a beşeri sıfatlar yakıştırılmıştır. Ancak bu dinlerin bozulmayan hallerinde de Musa (a.s) ve İsa (a.s.) insanları Allah’ın bir olduğuna inanmaya çağırmışlardır.
Peygamber İnancı
Tüm ilahi dinler vahiy geleneğine sahip oldukları için zaten bir Peygamber aracılığı ile gönderilmişlerdir. İlk insan Hz. Adem, bir peygamber olarak gönderilmiş ve son olarak da Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s), peygamber olarak gönderilmiştir.
Allah’ın insanları bilgilendirmek ve doğru yola sevketmek için peygamber göndermesi inancı tüm dinlerde vardır. Ancak dinler arasında peygamber tasavvuru konusunda bazı farklılıklar bulunmaktadır. Bununla birlikte İslam dinine göre Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e kadar her ümmete bir peygamber gönderilmiştir. Bu peygamberlere iman da İslam’a göre bir iman esasıdır.
Ahiret İnancı
“Her canlı ölümü tadacaktır.” (Ankebut 57) Her faninin hayatının bir sonu olduğu gibi dünyanın ve dünya hayatının da bir sonu vardır. Dünyanın daha doğrusu evrenin son bulması ile ahiret hayatı başlayacaktır. İsrafil’in Sura ikinci defa üflemesi ile de Hz. Adem’den kıyametin kopuşuna kadar yaşamış olan tüm insanlar tekrar diriltilecektir. Bundan sonra ise dünyada Allah’ın emir ve yasaklarına uygun şekilde iyi bir hayat yaşayanlar mükafat olarak cennete, nankör ve asilik yapan, Allah’ı inkar eden kullar ise ceza olarak cehenneme gideceklerdir.
Kısaca açıklamaya çalıştığımız bu inanca ahiret inancı diyoruz ve tüm ilahi dinlerde bu ahiret inancı vardır.
Özetlemek gerekirse tüm ilahi dinler, insanları Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe inanmaya çağırır.
İlahi dinlerin hedefi, insanın dolayısıyla da toplumun dünya ve ahiret saadetlerini sağlamaktır. İman, amel ve ahlak konularında öngörülen esasların tamamı bu hedefe yöneliktir. Bu bağlamda genel olarak ilahi dinler, dini, nefsi, nesli, malı ve aklı korumayı hedeflemektedirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Örnek Sayfa